Çıkmaz sokakta geri adım atmak, aslında ilerlemektir.
Kalbimiz ile beynimiz arasında bağ vardır. Duygularımız, davranışlarımızı etkilemektedir. Duygu-durumun motivasyonun düşük olduğu durumlarda zaten bilişsel faaliyetlerimizde aynı orantıda hareket eder.
Biz bu durumlarda ne yapmamız gerek!
İnsanlar, bebeklikten beri gördüğü kadarını tecrübe etmektedir. Bir nevi gördüğümüz ve yaşadığımız kadarız. Dünyada 7 milyar insan varken ve her insanın parmak izleri bile farklıyken bilim nasıl oluyorda hastalıkların teşhisini sıralı semptomlar ile saptayabilmektedir. Burdan anladığımız, semptomlar bazı konularda yetersiz kalmaktadır. Psikoloji bilimi en zor bilim dallarındandır. Çünkü insanlar anlık duygu-durumlarında ki değişikler sebebiyle semptomları tespit edip teşhis koymak dahada zorlaşmaktadır.
Sizlere bir vaka örneği vermek istiyorum;
Vaka adına x diyelim…
x bey ilaçlarını yazmak için devlet hastanesine gitmektedir. X bey sadece amacı ilacını yazdırmak ve bir an önce evine dönmektir. Ama bu ilacı yazdırırken karşısında bulunan 34 yaşında ki uzman kadın doktora hasta hikayesini anlatmak istemektedir. Ama kadın doktor x beyi hiçbir şekilde dinlememektedir. X beyin istediği ilaçları yazmamıştır. Daha sonra x bey özel bir kliniğe gitmek için randevu almıştır. Ertesi gün randevusu için kliniğe gittiğinde alanında uzman doktor 55 yaşlarında birisi ile karşılaştığını söylemektedir. Doktora kendi hasta hikayesini anlattığını ve bu doktorun hikayeyi sonuna kadar dinlediğini ifade etmiştir. Ve bu seansın sonunda ilaçlarını yazmaktadır. Fakat doktor bir üst levele geçerek hastanın şikayerlerine istaneden başka bir çözüm bulunduğunu beyan etmiştir. Ve x bey bu tedaviyi kabul etmiştir.
X bey psikoterapide seansında aslında onu üzen duygu-durumunu etkileyen unsurun şunlar olduğunu söylemektedir.
Devlet hastanesinde bir doktorun kendi hasta hikayesini dinlemediğini bu durumun kendini çok üzdüğünü ve yaraladığını etkilediğini ve ilaçlarını yazmadığı için ona karşı büyük bir nefret duygusu beslediğini söylemektedir.
Ama sonra sizinle bir seans önce konuştuğumuz bir söz aklıma geldi dediğini söyledi.
Çıkmaz sokakta geri dönmek aslında ilerlemektir.
Bu söz üzerine özel klinikten randevu almış ve tedavisini bir üst levelde tedavisinin tamamlanacağını ve %97 başarı sağlanacağı duyduğunda mutluluktan havalar uçtuğunu söylemektedir.
Tüm bu seansın sonunda aslında danışan şunun zihinsel farkındalığını kazanmaktadır.
Anlık duygularımıza yenik düşüp, bilişsel faaliyetlerimizi kısıtlamaya imkan tanımayacağımızı öğrenmiş olduk.
Hayat aslında sizin sosyal medyadan yaptığınız canlı yayınlardan ibaret değil. Yaşadığımız hayat aslında en büyük canlı yayın.
Nefes almak en büyüğü…
Kuzey MYK Kurucu Müdür
Uzm. Psikolog İsa Karahan
