İnsan hayatında, fedakarlıkların önemli olduğu bir gerçektir. Yaşamın devam etmesi fedakarlıksız düşünülemez bile. Herkesin belli bir zamanda, belli durumlarda veya hayatı boyunca fedakarlıklarla geçmek mecburiyetindedir.
Peki, fedakarlık nedir?
Misalli Büyük Türkçe Sözlük’te, fedakarlık: “Sıkıntıya katlanma pahasına bir şeyin veya bir kimsenin menfaatı için göze alınan hareket, fedakarca davranış.” olarak ifade edilmiştir.
Yani fedakar insan, sahip olduğu, sevdiği, değer verdiği her şeyi gerektiği durumlarda hiç düşünmeden seve seve feda edendir. Belli bir amaç uğrunda sıkıntı ve güçlükleri göğüslemekle fedakarlığa katlanmaktır.
Türk Dil Kurumu’nun Büyük Türkçe Sözlüğü’nde de özveri olarak ifade edilen fedakarlık “Bir amaç uğruna veya gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey için kendi çıkarından vazgeçme.” anlamı kullanılmıştır.
İnsan, yaratılışı ve ihtiyaçları gereği toplum halinde yaşamaya mecburdur. Çünkü o, ihtiyaçlarını bireysel olarak karşılama istidadına sahip değildir.
Atalarımız bir çok büyük meziyetlerin sahibi idiler.Yurtseverlik, kahramanlık, savaşçılık, cemiyetçilik, ahlak bunlar arasında ilk akla gelenlerdir.Fakat bu büyük insanların ululuklarını sayarken unutulmaması gereken bir meziyetleri daha vardır. Bu meziyet, atalarımızdaki fedakarlık ve feragat ruhudur.
Fedakarlık ve feragat ruhu,benliğini cemiyet menfaati yolunda hiçe sayabilmek büyüklüğü, şahsi kazancı, mevkii ve şöhreti ayaklar altına alabilmek hüneridir. Onun içindir ki fedakarlık ve feragat ruhuna ancak büyük yaratılışlı milletlerin fertleri arasında rastlamak mümkündür. Büyük yaratılışlı olmayan milletlerin fertlerinde ve solucan ruhlu insanlarda bu meziyeti aramak boştur.
Tarihimizde fedakarlık ve feragat ruhunun pek parlak bir örneğine, kahramanlar kahramanı Kür Şad’ın şahsında rastlamaktayız.
Kür Şad, yiğitliği nispetinde büyük bir fedakardır. Çin sarayında otururken, onu, Türklük için kendini feda etmek üzere yürüten fedakarlık ruhundan başka nedir? Bu fedakar yiğitteki feragat ruhu ise, yüzyıllar boyunca yaşamış ve yaşayacak olan torunlarına bıraktığı büyük bir mirastır.
Fedakarlık ve feragat ruhu, ancak büyük yaratılışlı milletlerin yüksek ruhlu insanlarında bulunabilir. Kür Şad, Kül Tigin, Çağrı Beğ ve Namık Kemal büyük bir ırkın sade büyük değil, aynı zamanda yüksek ruhlu oğulları olduğu içindir ki fedakarlığın ve feragatin de cihan tarihindeki eşsiz kahramanları bulunmaktadırlar.
Fedakarlık karşılıklı olana denir. Biri feda ederken diğeri kar ediyorsa ona ticaret denir. Gerçek fedakarlıkta gösteriş yoktur.
Bazı fedakarlıkları suistimal edenler yok mu?
Şu sözü duymayan yoktur herhalde. Ne kadar fedakar olursanız olun adı gün gelir “yapmasaydın” olur.
Feragat, en üst düzeyde kişinin kendini gerçekleştirme evresidir.
Kuzey MYK Kurucu Müdür
Uzm. Psikolog İsa Karahan